| Almanca | Türkçe |
| Zubringer {m} | ana yola, otobana çıkan ara yol, tali yol |
| Zubringer {m} | havalimanına giden araç (tren otobüs vb) |
| gewinnbringend{adj} | karlı, kar getiren, kazançlı |
| abspringen {vi} | bir yerden aşağıya atlamak |
| aufbringen (vt} | gemiyi durdurmak ve kontrol altına almak |
| aufbringen (vt} | kapalı bir şeyi açabilmek (kapı, kapak) |
| unterbringen {vt} | kısa bir süre için yer oturacak , yatacak ya da kalacak ayarlamak, yer bulmak |
| unterbringen {vt} | koymak, yer bulmak, yerleştirmek |
| unterbringen {vt} | birisine iş bulmak, sağlamak |
| geringfügig {adv} | az miktarda, önemsiz, küçük, hafif derecede |
| aufbringen (jemanden) | sinirlendirmek, çok kızdırmak, öfkelendirmek |
| vom Balkon abspringen | balkondan atlamak |
| aus der Fassung bringen | kontrolden çıkarmak |
| Ohrring {m} Ohrringe {pl} | küpe |
| geringfügige Verbesserung | hafif iyileşme |
| zum Schweigen bringen {vt} | susturmak |
| jemandem einen Ring anstecken | birisine yüzük takmak |
| abbringen {vt} (jemanden von etwas) | aklını çelmek, vazgeçirmek (bir plandan düşünceden) |
| die Opposition zum Schweigen bringen | muhalefeti susturmak |
| Nichts kann ihn aus der Fassung bringen | onu hiçbir şey kontrolden çıkaramazz |
| Wo kann ich diese Sachen im Raum unterbringen ? | Bu eşyaları odada nereye koyabilirim, yerleştirebilirim ? |
| Ich habe meinen Sohn bei einer firma untergebracht | Oğluma bir firmada iş buldum, işe soktum |