| Türkçe | Almanca |
| pasta | Torte {pl} Torten {pl} |
| nişasta | Stärkemehl {n} |
| baştan savılmak | Abfuhr erhalten [ugs.] |
| müzmin hastalık | Siechtum {n} |
| karşılaştırma | Vergleich {m} Vergleiche {pl} |
| İç hastalıklar | Innere Krankheiten {pl} |
| hastalıklı, hasta | siech {adj} |
| plastik saydam folyo | Klarsichtfolie{f} Klarsichtfolien {pl} |
| birini baştan savmak | Abfuhr erteilen(jemandem) [ugs.] |
| ileri seviyedeki yaşta | im fortgeschrittenen Alter |
| hastalık bulaştırmak | jemanden eine Krankheit anstecken |
| sağlıklı, hasta olmayan | gesund {adj} |
| önde gelmek, başta gelmek | anführen {vt} |
| hastalıklı, hasta insanlar | Sieche {pl} |
| Hastalık bende iz bıraktı | Die Krankheit hat mich gezeichnet |
| uzatmak, çekmek (lastik vb) | ausdehnen {vt} |
| bakım yapmak (bahçe, hasta) | versorgen |
| kabullenmek (kader, hastalık vb) | abfinden {vt} (sich mit etwas) |
| gem vurmak, bastırmak, frenlemek | zügeln {vt} |
| baştan başlamak, yeniden başlamak | von vorn anfangen |
| su geçirmeyen elastiki madde, lastik | Gummi {m} Gummis {pl} |
| Baştan aşağıya, tepeden tırnağa | Vom Scheitel bis zur Sohle {rdw.} |
| birisinden enfeksiyon, hastalık kapmak | eine Infektionskrankheit von jemandem bekommen |
| En iyisini yapmak için çok uğraştık | Wir haben uns Mühe geben um das beste zu machen |
| Bu olay zaten çontandır araştırma konusu | Diese Angelegenheit ist bereits seit langem Gegenstand der Forschung |
| göz almayan, kamaştırmayan (araba iç ayna) | abblendbar {adj} |
| hastaneye göndermek, sevk etmek, ulaştırmak | ins Krankenhaus einliefern |
| beyin ile biligisayarın karşılaştırılması | ein Vergleich von Gehirn und Computer |
| bez, el vb. ile bastırarak sürterek temizlemek | abreiben {vt} |
| örnekleme, bir tane rastgele seçerek test etmek | Stichprobe {f} Stichproben {pl} |