Türkçe | Almanca |
sırıtmak | grinsen {vi} |
ısırgan otu | Brennnessel {f} Brennnesseln {pl} [bot.] |
firma, şirket | Firma {f} Firmen {pl} |
arasıra, bazen | zuweilen {adv} |
Kısır döngü | Teufelskreis{m} |
ele vermek (sır ) | verraten {vt} |
sırrı ifşa etmek | verraten {vt} |
çuvalı sırtlamak | den Sack aufsetzen |
sırtında taşımak | auf dem Rücken tragen |
sırt, arka (bıçak) | Rücken {m} |
kurum, firma, şirket | Unternehmen {n} Unternehmen {n} [econ.] |
çok miktarda, aşırı | unheimlich{adj} |
çok, aşırı terlemek | unheimlich schwitzen |
sıralamada öne geçmek | jemandem den Rang ablaufen |
hayvan eğitmek (av, sirk) | dressieren {vt} |
Bazen çok kibar olabiliyor | Er kann zuweilen höflich sein |
sırtlamak, sırtına koymak | aufsetzen {vt} |
madde madde, tek tek sıralamak | aufführen |
sıkı bağlantı (şirket, dişli) | Verzahnung {f} Verzahnungen {pl} |
ısırmak, ısırıp bir parça almak | abbeißen |
hedefi tutturamamak, hedefi şaşırmak | verfehlen{vt} | verfehlst, verfehlte, hat verfehlt |
kısır, yavrusu olmayan (insan ve hayvan) | nicht fruchtbar {adj.} |
ölü gibi susmak, kesinlikle sır vermemek | schweigen wie ein Grab |
benzersiz, eşsiz, nevi şahsına münhasır | einzigartig{adj} |
arkasını (sırtını) düzeltmek (doğrultmak) | den Rücken gerade machen |
aşırı yüklenmek, zorlamak (istek, görev vb) | überfordern {vt} |
abartılı aşırı anormal derecede (daha çok cinsel anlamda) | abartig {adj} |
yeri ya da zamanı şaşırarak birisiyle buluşamamak, randevuya gelememek | jemanden verfehlen |