Türkçe | Almanca |
Mart | März {m} |
ayartmak | verführen {vt} |
departman | Abteilung {f} Abteilungen {pl} |
abartılı | abartig {adj} |
kızartmak | braten {vt} |
şart koşmak | voraussetzen {vt} |
parti iyi gitti | Die Party ist gut abgerollt |
terazide tartmak | wiegen {vt} |
Değer artışı | Wertsteigerung{f} |
ön koşul, şart | Voraussetzung {f} Voraussetzungen {pl} |
bilet, giriş kartı | Ticket {n} Tickets {pl} |
patates kızartması | Pommes {pl} [ugs.] [cook.] |
şiddetli tartışma | heftiger Schlagabtausch |
Emlak değer artışı | Immobilien Wertsteigerung |
bir öneriyi tartışmak | einen Vorschlag diskutieren |
Pasaportum martta bitiyor | Mein Pass läuft im März ab |
genel şartlar, koşullar | Rahmenbedingung{f} Rahmenbedingungen {pl} |
Artık olmuş bitmiş olay | Vollendete Tatsachen |
abartılı anormal şakalar | abartige Witze |
bir konu hakkında tartışmak | diskutieren {vt} (über etwas) |
tempo artırmak (iş, koşu vb) | zulegen {vt} |
Çıkmak, bırakmak, artık yapmamak | Ausscheiden{vt} | scheidest aus, schied aus, hat ausgeschieden, ist ausgeschieden |
Her ne kadar artık çok geç olsa da .. | Obwohl es ziemlich spät ist .. |
yarışma için genel şartlar, koşullar | Rahmenbedingungen für den Wettbewerb |
şiddet sözlü tartışma, söz düellosu | Schlagabtausch {m} |
kaçırmak, katılamamak (sınav, parti vb) | versäumen {vt} |
daha iyisini elde etmek, değerini arttırmak | gewinnen |
küçük kağıt karton kutu (kibrit kutusu vb) | Schachtel{f} Schachteln {pl} |
artık, geriye kalan (yemek, yapılacak iş vb) | Rest {m} Reste {pl} |
tartışmak, bir konu üzerinde uzun uzun konuşmak | diskutieren {vt} |