Almanca Türkçe
Bein {n} Beine {pl}bacak
Lügen haben kurze BeineYalancının mumu yatsıya kadar yanar
jemandem auf die Beine helfendüşen birisinin ayağa kalkmasına yardım etmek
Er hat sich das Bein gebrochenBacağını kırdı
Steißbein {n} Steißbeine {pl}kuyruk sokumu kemiği
jemandem ein Bein stellen {rdw.}çelme takmak
jemandem ein Bein stellen {rdw.}işine engel olmak, zor duruma sokmak, çomak sokmak
sich kein Bein ausreißen {rdw.}sadece gerekli olan neyse onu yapmak, fazlasına uğraşmamak
wieder auf den Beinen sein {rdw.}hastalıktan kurtulmak, iyileşmek, ağaya kalkmak
Cevirilerde Örnek ara