Türkçe | Almanca |
şifre girmek | ein Passwort eingeben |
iddiaya girmek | wetten |
bir derneğe girmek | in einen Verein eintreten |
dalmak, suya girmek | eintauchen {vi} |
şoka girmek, şok olmak | einen Schock bekommen |
eve girmek (hırsızlık) | in ein Haus einbrechen |
içeri girmek, içeri gelmek | reinkommen {vi} |
girmek, başlamak (problem, konu) | angehen{vt} | gehst an, ging an, hat angegangen, ist angegangen |
birbirine girmek (sözlü, fiili) | aneinandergeraten {rdw.} (mit jdm.) |
gruba topluluğa katılmak, içine girmek | sich einfügen {vi} (in etwas Akk.) |
herşeyi yanlış yapmak ve çıkmaza girmek | verfahren |
hırsızlık yapmak, çalmak için bir yere girmek | einbrechen {vi} |
birisini yapmak istemediği birşeye ayartmak, kanına girmek | jemanden zu etwas verführen {vt} |