zamanında yetişememek, kaçırmak | versäumen {vt} |
keyfini bozmak, neşesini kaçırmak | die Laune trüben |
meselenin özünü kaçırmak, anlayamamak | das Thema verfehlen |
kaçırmak, katılamamak (sınav, parti vb) | versäumen {vt} |
uygun fırsatı kaçırmak, şansını iyi değerlendirememek | vergeben {vt} |