| kedi | Katze {f} Katzen {pl} |
| gizlice yaklaşmak (kedi, polis) | sich heranschleichen {vt} (an jdn/etw) |
| Hastalar kedilerini kötü bakılmış hissediyorlar | Patienten fühlen sich schlecht versorgt |
| itişip kakışmak, boguşmak, kavga etmek (çocuklar, kedi köpek) | raufen {vi} |