| med cezir | Ebbe und Flut |
| Bizi muhtemelen etkilemedi | Das ist uns wohl entgangen |
| aniden, apansız (haber vermeden) | abrupt {adv} |
| çiğnemeden hızlı hızlı yemek | hinunterschlingen (Essen) |
| düşünmeden aceleyle verilmiş söz | unüberlegtes Versprechen |
| hemen akabinde, ardından, ara vermeden | im Anschluss an etwas |
| mahkemede kanıt olarak sunmak, göstermek | etwas ins Recht legen |
| istemediği bir şeyi başkasına vermek, kakalamak | abladen {vt} |
| iyice düşünmeden, aceleyle yapılan (karar, cevap) | vorschnell {adj} |
| birisini yapmak istemediği birşeye ayartmak, kanına girmek | jemanden zu etwas verführen {vt} |
| ilk kez deneyerek anlamak, tecrübe etmek, işe yarayıp yaramadığına, hoşuna gidip gitmediğine bakmak (elbise, cihaz vb.) | ausprobieren{vt} |