| vor allem | herşeyden önce |
| Vorurteil{n} Vorurteile {pl} | önyargı |
| vorfahren{vt} | fährst vor, fuhr vor, ist vorgefahren | arabayı kapının önüne getirmek |
| Hervorhebung{f} | Öne çıkarma, dikkat çekme, görünür olmasını sağlama |
| Vorzeichen {n} | ileriye dönük iyi ya da kötü belirti, işaret |
| vorhanden {adj} | bulunan, mevcut, var olan |
| vorstellen {vt} | birisini tanıtmak, tanıştırmak |
| vorstellen {vt} | sunmak, tanıtmak (konu, konferans) |
| hervorrufen {vt} | sebep olmak, yol açmak |
| vorbereiten {vt} | hazırlamak |
| vorschnell {adj} | iyice düşünmeden, aceleyle yapılan (karar, cevap) |
| Vorrangig {adj.} | ilk önce, öncelikli olarak |
| ohne Vorbereitung | hazırlık yapmadan |
| von vorn anfangen | baştan başlamak, yeniden başlamak |
| voraussetzen {vt} | şart koşmak |
| Vorstandsmitglied{n} | yönetim kurulu üyesi |
| vorbereitend {adj} | hazırlayıcı |
| hervorragend {adj} | mükemmel, olağanüstü (yetenek, performans vb) |
| Vorurteile abbauen | önyargılardan kurtulmak |
| zum Vorschein kommen | belirmek, ortaya çıkmak |
| vorübergehend {adv} | geçici olarak |
| die Uhren vorstellen | saati öne almak |
| sich vorbereiten {vr} | kendini hazırlamak, hazırlanmak |
| vor Wut kochen [rdw.] | çok sinirlenmek, kızmak, öfkelenmek, köpürmek, öfkeden kudurmak |
| atemlos vor Aufregung | heyecandan nefesi kesilmek |
| So viele wie nie zuvor | Daha önce hiç olmadığı kadar |
| im Vorfeld (von etwas) | Bir şeyin tam öncesinde, arefesinde |
| vorbereitende Maßnahme | başlangıç tedbirleri (önlemleri ) |
| Alle Rechte vorbehalten. | her hakkı saklıdır (mahfuzdur) |
| vorlesen {vt} (jemanden) | birine birşey okumak (kitap dergi vb) |