Almanca | Türkçe |
vor allem | herşeyden önce |
Vorurteil{n} Vorurteile {pl} | önyargı |
vorfahren{vt} | fährst vor, fuhr vor, ist vorgefahren | arabayı kapının önüne getirmek |
Hervorhebung{f} | Öne çıkarma, dikkat çekme, görünür olmasını sağlama |
Vorzeichen {n} | ileriye dönük iyi ya da kötü belirti, işaret |
vorhanden {adj} | bulunan, mevcut, var olan |
vorstellen {vt} | birisini tanıtmak, tanıştırmak |
vorstellen {vt} | sunmak, tanıtmak (konu, konferans) |
hervorrufen {vt} | sebep olmak, yol açmak |
vorbereiten {vt} | hazırlamak |
vorschnell {adj} | iyice düşünmeden, aceleyle yapılan (karar, cevap) |
Vorrangig {adj.} | ilk önce, öncelikli olarak |
ohne Vorbereitung | hazırlık yapmadan |
von vorn anfangen | baştan başlamak, yeniden başlamak |
voraussetzen {vt} | şart koşmak |
Vorstandsmitglied{n} | yönetim kurulu üyesi |
vorbereitend {adj} | hazırlayıcı |
hervorragend {adj} | mükemmel, olağanüstü (yetenek, performans vb) |
Vorurteile abbauen | önyargılardan kurtulmak |
zum Vorschein kommen | belirmek, ortaya çıkmak |
vorübergehend {adv} | geçici olarak |
die Uhren vorstellen | saati öne almak |
sich vorbereiten {vr} | kendini hazırlamak, hazırlanmak |
vor Wut kochen [rdw.] | çok sinirlenmek, kızmak, öfkelenmek, köpürmek, öfkeden kudurmak |
atemlos vor Aufregung | heyecandan nefesi kesilmek |
So viele wie nie zuvor | Daha önce hiç olmadığı kadar |
im Vorfeld (von etwas) | Bir şeyin tam öncesinde, arefesinde |
vorbereitende Maßnahme | başlangıç tedbirleri (önlemleri ) |
Alle Rechte vorbehalten. | her hakkı saklıdır (mahfuzdur) |
vorlesen {vt} (jemanden) | birine birşey okumak (kitap dergi vb) |