kucaklamak, sarılmakumarmenumarmen | umarmte | umarmt
savsaklamak, ihmal etmekversäumen {vt}
sevinçten ciyaklamak, bağırmak (çocuk)quietschen {vi}
aklamak, temize çıkarmak, beraat ettirmek (mahkeme)entlasten[jur.] (von einer Anschuldigung)
birisinin yaptığı işi gizlemek, saklamak, üzerini örtmekjemanden decken
birisine vermek ya da iyi bir yere koymak suretiyle saklamak, güvene almakhinterlegen {vt}
Cevirilerde Örnek ara