Türkçe Almanca
neredenwoher {adv}
vücut, bedenKörper {m} Körper {pl}
neden, niçin ?warum ?
Adını listeden silmekDen Name von der Liste streichen
kulakları sağır edenohrenbetäubend {adj}
Bir kereden bir şey olmazEinmal ist keinmal {rdw.}
Geçerli sebep, haklı nedenVeranlassung{f} Veranlassungen
bedensel bitkinlik, yorgunlukStrapaze{f} Strapazen {pl}
daha az önem arz eden problemein nachrangiges Problem
sebep, bir şeyin gerçek nedenidie eigentliche Ursache (für etw.)
aniden, apansız (haber vermeden)abrupt {adv}
öfkeden kudurtmak, çıldırtmakjemanden in Wut versetzen [rdw.]
çiğnemeden hızlı hızlı yemekhinunterschlingen (Essen)
Baştan aşağıya, tepeden tırnağaVom Scheitel bis zur Sohle {rdw.}
düşünmeden aceleyle verilmiş sözunüberlegtes Versprechen
ruhen bedenen iyi durumda, sağlıklıwohl {adj} {adv}
hemen akabinde, ardından, ara vermedenim Anschluss an etwas
nedeni tam anlaşılamayan bir korkuya sebep olanunheimlich{adj}
iyice düşünmeden, aceleyle yapılan (karar, cevap)vorschnell {adj}
metallerde oksitlenme yanma vb nedenlerle oluşan kayıpAbbrand {m}
ümit vaat eden, ümüt verici, daha olumlu (yöntem vb)vielversprechend {adj}
aklını çelmek, vazgeçirmek (bir plandan düşünceden)abbringen {vt} (jemanden von etwas)
çok sinirlenmek, kızmak, öfkelenmek, köpürmek, öfkeden kudurmakvor Wut kochen [rdw.]
çığ vb engelle etraftan çevreden izole olmak, bağlantısı kesilmekabschließen {vt} (jemanden/etwas von etwas)
çiselemek, inceden yağmak, serpiştirmek, yavaşça yağmak (kar, yağmur)rieseln {vi} (Schnee, Regen)
Cevirilerde Örnek ara