alıp getirmek, gidip almakabholen
gidip almak, alıp getirmekabholen {vt}
Çocuğu anaokulundan gidip almakdas Kind vom Kindergarten abholen
birisini gidip almak, alıp getirmekjdn. abholen (von einem Ort) {vt}
gidip bir yere bırakmak (çöp, arkadaş vb)abliefern {vt} [ Ablieferung {f} Ablieferungen {pl} ]
gidip vermek, teslim etmek (paket, sipariş vb)abliefern {vt} [ Ablieferung {f} Ablieferungen {pl} ]
yolu rotayı kontrol etmek için bir kez gidip gelmekbegehen{vt} | begehst, beging, hat begangen | Begehung {vt}
ilk kez deneyerek anlamak, tecrübe etmek, işe yarayıp yaramadığına, hoşuna gidip gitmediğine bakmak (elbise, cihaz vb.)ausprobieren{vt}
Cevirilerde Örnek ara