Türkçe Almanca
heralle
herkesalle
her türdenalle möglichen
herşey, hepsialles
herşeyden öncevor allem
her ne kadar ...Obwohl{Konj}
her türden insanalle möglichen Leute
her iki yılda biralle zwei Jahre
herşey yolunda mı ?Alles in Ordnung?
her türlü, çeşitliallerhand {adv}
her gün sınıfta olmakAnwesenheit jeden Tag in der Klasse
aynı anda her iki yöndegleichzeitig in beiden Richtungen
herşeyi toz pempe görmekDurch die rosarote Brille sehen [rdw.]
bugün herşeyim kötü gidiyorHeute geht mir alles schief.
her türlü çareye baş vurmaknach jedem Strohhalm greifen {rdw.}
her birisi için, her defasındajeweils {adv}
Her pazar toplanıp, buluşurlarSie gehen sonntags immer zum Stammtisch.
her hakkı saklıdır (mahfuzdur)Alle Rechte vorbehalten.
işleme, maden cevher vb işlenmesiFassung
herşeyi yapabilen, becerebilen (erkek)Alleskönner {m}
herşeyi yapabilen, becerebilen (bayan)Alleskönnerin {f}
orta, her yöne eşit mesafede olan yerMitte {f} Mitten {pl}
Her ne kadar artık çok geç olsa da ..Obwohl es ziemlich spät ist ..
herhangi bir şekilde, öyle ya da böyleirgendwie{adj}
herşeyi yanlış yapmak ve çıkmaza girmekverfahren
ulu orta, herkesin gözü önünde, açıktanallem Anschein nach
her türlü şekilde para tasarruf edilebilirMan kann allerhand Geld sparen
her akşam kasa yapmak, kasa kapatmak (market)Jeden Abend die Kasse abrechnen
herşeyden önce sizin buna dikkat etmeniz gerekirdivor allem müssten Sie darauf achten
herşeyi bir tarafa bırakıp yeni bir başlangıç yapmakeinen reinen Tisch machen [übtr.]
Cevirilerde Örnek ara