| kaçak | Ausreißer {m} Ausreißer {pl} Ausreißerin {f} Ausreißerinnen {pl} |
| tüymek, kaçmak | türmen [ugs] |
| kaçış planlamak | eine Flucht planen |
| kaç yaşındasın? | Wie alt bist du? |
| sakınmak, kaçınmak | ausweichen {vt} (dat) |
| kaçamak cevap vermek | ausweichend antworten |
| gazı kaçmış (soda gazoz vb) | schal {adj} |
| Bremen mızıkacıları (masal) | Die Bremer Stadtmusikanten (Märchen) |
| drenaj, suyu boşaltmak, akaçlama | Ablauf {m} Abläufe {pl} |
| zamanında yetişememek, kaçırmak | versäumen {vt} |
| keyfini bozmak, neşesini kaçırmak | die Laune trüben |
| Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak | Vom Regen in die Traufe kommen {rdw.} |
| kaçak hat çekmek (su, elektrik vb) | anzapfen {vt} |
| meselenin özünü kaçırmak, anlayamamak | das Thema verfehlen |
| kaçırmak, katılamamak (sınav, parti vb) | versäumen {vt} |
| uygun fırsatı kaçırmak, şansını iyi değerlendirememek | vergeben {vt} |
| Lükse kaçmadan, temel ihtiyaçlar için gereken para, kazanç | Lebensunterhalt {m} |