Türkçe | Almanca |
Duvar tamamıyle düz. | Die Mauer ist völlig gerade. |
Bu tamamen size bağlı | Das hängt völlig von Ihnen ab |
tamamen beş parasızım | Ich bin total pleite |
tamamen yakmak, kül etmek | abbrennen {vt} |
buraya kadar tamam, anladım ama | soweit klar, aber |
hepsini içmek, tamamen içip bitirmek | austrinken {vt} |
Taşınmadan bu yana tamamen değişti | Seitdem Umzug ist er wie umgewandelt |
başarıyla tamamlamak, bitirmek (okul, koşu) | absolvieren {vt} |
karakteri ya da davranışları tamamen değişmek | wie umgewandelt sein |
tamamdır işareti koymak, çentik atmak, işaretlemek | abhaken {vt} |
hazırlamak, tamamlamak (yolculuk için bavul, pasaport vb) | abfertigen {vt} [Abfertigung] |
henüz tamamlanmamış, taslak, tasarı, plan (roman, konuşma, proje) | Entwurf {m} Entwürfe {pl} |
eksikliklerini tamamlamak ve kullanılabilir hale getirmek (oda, maden, ürün) | erschließen {vt} |
birşeyi, bir işin tamamlanması için mutlaka gerekli olmamasına rağmen, yapılan iş tam olsun diye ele almak, dahil etmek | der Vollständigkeit halber |