| vakit, zaman | Zeit {f} Zeiten {pl} |
| zaman kaybı, vakit kaybı | Zeitverlust |
| eğlenceli, hoşça vakit geçirilen | unterhaltsam{adj} |
| bir şeye çok vakit ayırmak, uğraşmak | abgeben (sich mit etwas) |
| birisiyle çok meşgul olmak, vakit ayırmak | abgeben (sich mit jemandem) |
| iş ya da hobi için ayrılan zaman, boş vakit | Muße {f} (für/zu etwas) |
| vakitsizlik vb sebebiyle yapılamayan bir işi daha sonra yapmak (ödev, doğum günü) | nachholen {vt} |